H.Merkezi: Son süreçte Rojava’da yaşan savaş ve bununla birlikte örülen utanç duvarları. Bakırköy Kadın Hapishanesi’nde bulunan tutsak Partizanlar Rojava’da yaşananlara sessiz kalınmamasını ve bu sessizliği de Pratiklerle parçalamak gerektiğinin vurgulayan bir açıklama yaptı. Tutsak Partizanların yolladığı açıklama şöyle;
Rojava Direniyor
“Rojava Direniyor…Rojava halkı; direnmeye, toprağını korumaya ve yeni bir toplum kurma çalışmalarına devam ediyor. Rojava, çete saldırılarına, ablukaya ve ambargoya rağmen direniyor. Rojava’da direniş; baba-ana-oğul-kardeş yani yaş, cinsiyet farkı gözetmeksizin nasıl sürdürüldüğünü PYD Eş başkanı Salih Müslim’in oğlu Şervan’ın çetecilere karşı savaşırken katledilmesinde gördük.
Rojava’da YPG, dünyanın dört bir tarafından cihat için gelenlere karşı savaşıyor. Bir hafta içinde Almanya’dan 120, İngiltere’den 180 kişinin Rojava’ya cihat için geldiklerini Salih Müslim açıklıyor.(27.10.2013 Gündem) Türkiye’den El-Nusra’lara katılım öyle bir boyuta ulaştı ki Penguen basını bile vermek zorunda kaldı.
Irak Kürdistanı hükümeti çatışmaların yoğunlaşmaya başladığı andan itibaren sınır kapılarını kapalı tutuyor. Halk açlıkla, yoklukla terbiye etmeye çalışılıyor. Bununla da yetmiyor. Azadi Partisi eliyle, El Nusra ve ÖSO’cuların Rojava’daki katliamlarına ortak oluyor. Barzani, enerji ve ticaret anlaşmalarıyla ilişkilerini geliştirdiği Türkiye’nin politikalarını uyguluyor. Rojava’da katliamlarda yer alan Azadi Partisi’nin de içinde olduğu 4 partiyi birleştirerek Suriye KDP’sini PYD’ye karşı kurdurtuyor. Suriye KDP’sinin ilk açıklaması Kürtlerin haklarını tanımayan ve Türkiye’nin güdümünde olan SUK çatısı altında Cenevre’ye katılacaklarını ilan etmek oluyor” denilen açıklama şu şekilde devam ediyor.
“Rojava şimdi duvarlara terbiye edilmek isteniyor”
“Bunlar olurken, diplomatik çalışmaları için Irak Kürdistanı üzerinden Avrupa’ya gitmek isteyen S.Müslim’e kapıları kapatıyor. Barzani sınır kapısında tuttuğu Müslim’i çaresiz bıraktığını sanıyor. Ama YPG IŞİD’in elindeki önemli sınır kapılarından Mısır’a açılan Til Kaçer’i ele geçirerek S.Müslim’in çıkış yapmasını “kendi öz iradesi ve güçleriyle, sağlıyor. Barzani 1990’lı yıllarda pasaport için TC ile birlikte PKK’ye saldırmıştı. Müslim’in de bir pasaport için değerlerinden vazgeçeceğini düşündü. Ama PYD sadece kendi halkının gücüne dayanacağını gösterdi. Rojava, direnerek, savaşarak kendi imkanlarını yaratıyor.
Rojava şimdi duvarlara terbiye edilmek isteniyor. İçişleri Bakan, ‘mayınlarda halkı korumak için’ diyor. Her ne hikmetse sadece YPG’nin kontrolündeki bölgelerde halkı korumayı düşünüyor. Oysaki o mayınlar, on yıllardır Kürdün canı ile bacakları, kolları, gözleri ile zaten etkisiz hale getirildi. Kürtler, aralarına koyulan mayınları tel örgüleri kaldırınca “duvar” inşa edilmeye çalışılıyor. Duvar, çaresizliğidir egemenlerin” diyen tutsak Partizanlar, açıklamayı şöyle sonlandırıyor;
“Rojava direniyor! Rojava ile birlikte direnmeliyiz. Taksim’den Lice’ye direnmek, bu günlerde duvarın önünde birlikte set oluşturmaktan geçer. Pratikleştirilmedikçe, solup gider pankartlardaki yazılar, uçup gider ağızlardaki sloganlar!
Rojava ile direnmeliyiz; ablukaları, ambargoları kaldırmalıyız”