H.Merkezi: Birleşmiş Milletler (BM), kayıplar sorununa ilişkin 30 Ağustos’u Dünya Kayıplar Günü ilan etti. emperyalistlerin ekonomi pğolitikalarının bir evresi olan neo-liberal politikalar döneminde, bu politikaların hayata geçirilmesi için birçok ülkede cunta uygulandı. Emperyalist politikaları hayata geçirmenin bir güvenlik hazırlığı olan gözaltında kayıpları bugün BM görmesi trajikomik bir durum. Bugün 30 Ağustos ve 492. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, bir kez daha ulusal ve uluslararası kamuoyuna seslendi, devletlerin işledikleri insanlık suçlarıyla yüzleşerek, hesap vermesini istedi.
Eylemde ilk olarak Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak söz aldı. 19 buçuk yıldır adaletin, eşitliğin bu coğrafyada gerçekleşmesi için devletlere seslendiklerini belirten Ocak, tüm devletlerin bu taleplere sessiz kaldığını söyledi. AKP Hükümeti’nin de önceki hükümetlerin suçlarına ortak olduğunu, yeni suçlar işlediğini kaydeden Ocak, “Roboskî, Soma ve Gezi’de yaşananlar bunun en somut örnekleridir” dedi. Ocak, sözlerini şöyle sürdürdü: “30 Ağustos dolayısıyla bir kez daha sesleniyoruz; suçlarınızın üzerini örtmeyin. İnsanlığınız varsa bu suçlarla yüzleşin, hesaplaşın” dedi.
Ocağın ardından söz alan Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, hiçbir zaman kayıplarını aramaktan vazgeçmediklerini söyledi ve ekledi: “Tek kaybızım dahi kalmayana dek mücadele edeceğiz.”
Haftanın açıklamasını Hasan Ocak2ın kardeşi Maside Ocak okudu. “Hiçbir şeye benzemez bir kaybedilenin yakını olmak. Onlar ki, acıdan da farklı bir zulme mahkumdur” diyen Ocak, kayıp yakınlarının hiç bitmeyen bekleyişlerinin yaşamlarının nasıl etkilediğini anlattı.
Kayıplar günü dolayısıyla dünyanın birçok yerinde kayıp yakınlarının adalet taleplerini hatırlatmak için seslerini yükselteceklerini belirten Ocak, geçmişte kaybetme suçunu işleyen bir çok devletin bu suçla yüzleşmek için adım attığını ancak Türkiye’nin hala gözaltına alınanlarının akıbetlerini gizleyerek bu suçu işlemeye devam ettiğini söyledi.
