İstanbul’da 2016 yılında Abdullah Melih Barış tarafından öldürülen Nurcan Arslan’ın katiline verilen müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu.
Aile, 7 Ocak’ta yeniden görülecek duruşma öncesi dayanışma çağrısı yaptı.
İstanbul Küçükçekmece’de, 30 Ocak 2016 tarihinde Abdullah Melih Barış tarafından öldürülen Nurcan Arslan’ın ailesi, arkadaşları ve avukatları dava sürecine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
“Erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz!” pankartının açıldığı açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Hüda Kaya ve Oya Ersoy, HDP İl Eşbaşkanı Elif Bulut, YDK ve İHD üye ve yöneticilerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.
Açıklamayı yapan Nurcan Arslan’ın kardeşi Gülcan Arslan, ablasının katledilmesi sonrası sokakta, adliye koridorlarında ve sosyal medyada hukuki mücadele verdiklerini belirtti. Kadın dayanışması sayesinde failin müebbet hapis cezası aldığını söyleyen Arslan, ancak mahkeme tarafından verilen müebbet hapis cezası kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerinde durdu.
Arslan, “Mahkemenin müebbet hapis kararı acımızı hafifletmişti ki neredeyse bir sene sonra Yargıtay tarafından kararın bozulduğunu öğrendik. Buradan sesleniyoruz; kadın mezarlıkları ile doldurduğunuz bu kenti başınıza biz kadınlar yıkacağız, daha içimizin acısı dinmemiş, Emine Bulut’un çığlığı kulaklarımızdayken, Güleda Cankel’in şikayet etmedi diye katili hakkında hiç bir işlem yapılmamış ve Güleda canice öldürülmüşken, bütün Türkiye Ceren Özdemir cinayetinin şokundayken, Hatice Şengül’ün katiline tahrik indirimi yapılmışken, yargının kadın cinayetlerini durdurmak için çok yönlü yeni tedbirler alması gerekirken ve caydırıcı cezaların artırılıp uygulamaya koyulmasını beklerken, erkek egemen yargı 2,5 yılın sonunda yargıladığı Nurcan Arslan’ın katili Abdullah Melih Barış’ın müebbet cezasını fazla bularak kararı bozmuştur” diye konuştu.
Türkiye’de günde 3 kadının erkek şiddeti ile katledildiğini, taciz ve tecavüze maruz kaldığını belirten Arslan,
“Açıktır ki katil tahrik indiriminden yararlanmak istemektedir. Yargının da derdi ‘anlık öfke ile öldürdü’ deyip katile tahrik indirimi yapmaktır. Çünkü bizim ülkemizde kadın öldürmek artık suç sayılmıyor.Oysa dava dosyasında da yer aldığı gibi, katil cinayetten önce iki ay boyunca Nurcan Arslan’ı tehdit etmiş, sosyal medya hesaplarını ele geçirip arkadaşlarına da tehdit mesajları gönderdiği dosya içerisinde yer almış ve savcılık tarafından incelenerek şahitlerde mahkeme heyeti tarafından dinlenmişti.Yargı Nurcan’a ateş edilmesini yetersiz bir delil görüp iki buçuk yıl adalet mücadelesi sürdürerek sonuçlandırdığımız kararı bozmuştur. Buradan yargıya sesleniyoruz kadın cinayetlerinin gün be gün çoğaldığı, taciz, tecavüzün neredeyse cezasız kaldığı bu ortamda hangi vicdanla kadın katillerini serbest bırakmaya çalışıyor” diye konuştu.
Arslan, ablasının katledilmesine ilişkin Bakırköy Adliyesi’nde 7 Ocak saat 13.30’da görülecek davaya katılım çağrısında bulundu.
“Katledilen tüm kadınlar için adalet”
Ardından konuşan aile avukatı Gülhan Kaya ise, kadın katliamlarında hukukun işlemediğine dikkat çekerek, katledilen tüm kadınlar için adalet istedi.
Kadınların kendilerine dönük cezasızlığa karşı kadın dayanışmasını arttırması gerektiğini belirten HDP İl Eşbaşkanı Elif Bulut ise, “Erkekler işledikleri cinayetlerin cesaretini yargıdan alıyor. Biz kadınlar sesimizi yükselterek mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.
Kadın katliamlarının artışına iktidarın gerici politikalarının yol açtığına dikkat çeken HDP’li Oya Ersoy da, “Tüm kadın cinayetlerinde erkekleri koruyan bir yargı var. Birçok kadın davasında cinayetleri kapatan bir yargı ile karşılaştık. Suçlu yargı, devlet, polis, başkanıdır demeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Hüda Kaya ise, kadınların kendilerine dönük saldırılara karşı dayanışmayı arttırması gerektiğini belirtti ve “Nurcan Aslan davasına her kadın sahip çıkarak kadın geleceğini kurma noktasında daha sağlıklı adımlar atmalıyız” şeklinde konuştu.
