GüncelManşet

Saldırıda bir gerilla ölümsüzleşti

H.Merkezi: TC’nin gerillaya dönük başlattığı hava saldırısına ilişkin Halk Savunma Merkez Karargah Komutanlığı açıklama yaptı. Karargah Komutanlığı saldırısırasında Komuta Konseyi üyesi Şervan Varto’nun yaşamını yitirdiğini, 3 gerillanın da yaralandığını belirtti.

Yazılı açıklama yapan Komutanlık, “Tüm hukukunu ayaklar altına alarak Önderliğimiz üzerinde tecrit ve işkence sistemini uygulayanlar, halkımız ve gerillamızın Önder Apo çizgisinde zafer yürüyüşünü durduramayacaklardır.

Kahraman şehitlerimizin yolunda ilerleyen devrim güçleri, faşist-ırkçı zihniyet sahiplerinden hesap soracak, tarihin bu önemli aşamasını büyük bir zafer direnişine dönüştürecek ve kazanmayı bilecektir. AKP ve Erdoğan’ın kirli hayalleri kursaklarında kalacak, halklarımızın özgür ve demokratik geleceği yolunda yürütülen mücadele, tüm faşist bariyerleri yerle bir edecektir“ dedi.

Yaşanan saldırılara ilişkin bilgi veren Komutanlık; “Sömürgeci Türk devletinin 24 Temmuz günü saat 23.00’dan itibaren Medya Savunma Alanları’na dönük yoğun bir biçimde başlatmış olduğu ve aralıklarla halen devam etmekte olan saldırısı yeni bir sürecin başlatıldığı anlamına gelmektedir. Basın-İrtibat Merkezimizin yaptığı açıklamada detaylı bir şekilde izah edildiği gibi, Medya Savunma Alanları’na bağlı bütün bölgelere yönelik hava saldırısı geliştirilirken, sınır boyundaki bütün alanlara dönük olarak da tank, top ve uçaksavarlarla yoğun atışlar yapılmaktadır.

Bu saldırıların bir sonucu olarak 1’i çocuk olmak üzere çok sayıda sivil insanımız yaralandığı gibi, bölge halkı maddi zararlara uğramış ve birçok alanda orman yangını başlamıştır. Yüksek duyarlılık ve tedbirlerinden dolayı gerillamız nicel anlamda ciddi kayıplar vermezken, Komuta Konseyi üyemiz Şervan Varto yoldaş şahadete ulaşmış, 3 yoldaşımız ise yaralanmıştır“ dedi.

Şervan Varto’ya ilişkin komutanlığın açıklamasında devamla şu ifdelere yer verildi. “Kürdistan halkına büyük hizmetler sunmuş, değerli komutan Şervan Varto yoldaş, tesadüfen bulunduğu bir yere isabet eden bir roket sonucu şehit düşmüştür.

20 yıllık emeği, büyük fedakarlıklarla dolu mücadele hayatı, yiğitliği, gözü pekliği ve fedai duruşuyla ön plana çıkan Şervan yoldaş, genç yaşında saflarına katıldığı özgürlük mücadelesinde üstüne düşen görevleri yerine getirmede hiçbir zaman tereddüt yaşamamış, yiğit bir Kürdistan evladıydı.

Bu değerli komutanımızın şahadetinden dolayı değerli ailemiz başta olmak üzere tüm yurtsever Varto ve Kürdistan halkına başsağlığı diliyor, şehitlerimizin yolundan ilerleme sözümüzü bir kez daha tekrarlayarak kahraman Şervanların özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşatılacağının sözünü bir kez daha veriyoruz.

TC tarihinin hatasını yaptı

Yaşanan gözaltı ve tutuklama terörüne değinen komutanlık yaşanan politik sürece ilişkin şu değerlendirmede bulundu;

24 Temmuz günü AKP hükümetinin ve Erdoğan’ın siyasi ve askeri anlamda en büyük hatasını yaptığı gün olarak tarihe geçecektir. Kürt sorunu gibi Türkiye’nin en temel sorununun çözümünde 28 Şubat Dolmabahçe Mutabakatı gibi önemli bir düzeye ulaşılmasına rağmen, bugün Erdoğan’ın ve AKP hükümetinin savaş kararı alarak hareketimize, halkımıza ve Türkiye demokrasi güçlerine dönük topyekun bir saldırıyı başlatmış olması Kürt halkına ve demokrasi güçlerine düşmanca zihniyetinin ve tutumunun bir göstergesidir.

Açık ki bu karar, kesinlikle Türkiye toplumunun çıkarı düşünülerek değil, diktatör olma hırsıyla iktidar ve seçim hesapları uğruna alınmıştır. Kirli iktidar hesapları için Kürt ve Türk gençlerinin kanını dökme sürecini başlatan Erdoğan bu uygulamasıyla Kürt Özgürlük Hareketi’ni darbeleyerek zayıflatmayı, böylece HDP’yi barajın altına düşürmeyi, yine geliştirdiği savaşla tüm milliyetçi kesimlerin oylarını almayı ve diktatörlük hayallerini gerçekleştirmeyi arzu etmektedir.

Hareket olarak bizler Önder Apo’nun 2013 Newroz çağrısına hep bağlı kaldığımız gibi, Önderliğimiz üzerindeki tecride, siyasi soykırımlara, askeri operasyonlara, baraj ve karakol yapımlarına rağmen tek taraflı ateşkes pozisyonunda durmayı görev bildik. Esas olarak Ağrı-Diyadin saldırısı ve 30 Haziran hava saldırısı ateşkesin sonlandırıldığı anlamına gelmesine rağmen, yine de tarafımızdan kararlı bir biçimde bugüne kadar ateşkes pozisyonunu sürdürmeye özen gösterilmiştir.

Suruç’ta gerçekleşen katliama misilleme amacıyla bazı yerel birimlerin yaptığı kısmi misilleme eylemleri ateşkesin tarafımızdan bozulduğu anlamına gelmediği gibi, zaten bu eylemler bir merkezi karardan ziyade tepkisel çıkışlar biçiminde gelişmişlerdir.

Ancak şu anda Türk devleti tarafından yürürlüğe konulmuş bulunulan topyekun savaş saldırısıyla bizlerin tek taraflı olarak ateşkesi sürdürmemizin koşulları da ortadan kaldırılmıştır.

Gelişen saldırılara karşı kendimizi savunma hakkımız temelinde topyekun saldırıya karşı topyekun direniş geliştirerek özgürlük ve demokrasiyi savunma görevi tarihsel bir görev olarak önümüze çıkmış durumdadır.

Tüm kamuoyu, Türkiye toplumu, yurtsever halkımız ve demokrasi, barış, kardeşlik yanlısı kesimler bilmeli ki, biz her şart altında özgürlük ve demokrasi çizgisinde kararlı durmayı bilecek bir hareketiz.

Bugün önümüze kapsamlı bir mücadele ve direniş süreci gelmiş bulunmaktadır. Bu yeni ve zorlu mücadele döneminde başarı şansımızın her zamankinden çok daha yüksek olduğu açık ortadadır. Halkımızın örgütlü mücadelesi ve gerillamızın kararlı-güçlü performansı, AKP ve Erdoğan’ın şahsında Türk sömürgeciliğinin yenilgisini kesin bir olguya dönüştürecektir…

DAİŞ eliyle yenemeyenler…

TC’nin DAİŞ ile işbirliğine ve son günlerde DAİŞ bahanesi ile yapılan operasyon ve katliamlara değinen Komutanlık “Erdoğan ve şürekası kurnazca ve alçakça bir biçimde hareketimizi DAİŞ’le aynı kefeye koyarak dünya kamuoyunu aldatma manevraları yapmaktadır. Bununla demokrasi güçlerine ve Kürdistan halkına karşı geliştirdiği soykırım savaşının üstünü örtmeye çalışmaktadır. DAİŞ’le gerçekleştirdiği kirli ittifaklar açığa çıktıkça zorlanan ve DAİŞ eliyle bizi yenemeyenler, şimdi DAİŞ’in gölgesi altında faşizm ve katliam uygulayarak devrim hareketini geriletmek istemektedir.

Uluslararası güçler şunu iyi bilmeli ki, bölge halklarına musallat olan DAİŞ’e karşı kahramanlık destanları yaratan gerillalarımıza dönük Türk devletinin ve AKP hükümetinin şarlatanca gerçekleştirdiği saldırganlığına ve barış sürecini bozup savaşı halklarımıza dayatmasına onay vermelerinin hiçbir etik anlayışla alakası yoktur. Her şeyi çıkar çerçevesinde esas alan uluslararası güçlerin şimdiye kadar DAİŞ’le kirli ittifaklar yapıp halkımıza saldıran AKP rejimine ortak olmamaları ve halkımızın haklı talepleri karşısında durmamaları gerekir” dedi.

Açıklamada son olarak çağrı yapan Komutanlık “…halkımız bu tarihi direniş sürecine tüm gücüyle katılmaya çağırıyoruz.” İfadelerine yer verdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu